Yellen çin’in üretim fazlasıyla ilgili görüşmelere başladı.

ABD hazine bakanı yellen bugün gonzhou’da çinli yetkililerle çin’in üretim kapasitesindeki fazlalık ve bunun küresel piyasalar üzerindeki ektisine ilişkin endişeleri ele alan bir dizi görüşmeye başladı. Pazartesi gününe kadar sürecek olan toplantılar ABD ve çin arasında devam eden ekonomik diyalogun bir parçası olarak guangonh eyaleti valisi wang weishoung ve başbakan yardımcısı he lifeng ile gerçekleştiriyor.
Gündemin çin’in elektrikli araçlar güneş panelleri ve yarı iletkenler gibi sekörlerdeki aşırı üretminin yarattığı zorluklara odaklanması bekleniyor. Çin’de iç talebin yavaşlamasıyla birlikte arz fazlası uluslararası piyasalara yöneliyor ki yellen ve diğer yetkililer bunun sadece çin’e değil diğer ülkelerdeki üreticilere de zarar verdiğini savunuyor.
Yellen yeni ticaret engelleri getirme tehdidinde bulunmadı ancak kilit sektörlerde gelişmekte olan amerikan tedarik zincirlerini daha düşük fiyatlı çin ithalatının akınından korumak için daha fazla önlemi göz ardı etmeyeceğini belirtti.
Ticaret uzmanları ABD’nin tutumunu amerikan çıkarlarını korumak için özellikle temiz enerji ve elektrikli araç sektörlerinde çin mallarına yönelik gümrük vergilerinin artırılmasının potansiyel bir habercisi olarak yorumluyor.
Hazine bu görüşmelerin ardından çin politikasında önemli bir değişiklik beklenmemekle birlikte çin’in yatırım stratejilerden kaynaklanan küresel sorunların aktarılmasının önemini vurguluyor.
Çin medyası, ABD’nin tutumunu ikiyüzlü olarak nitelendirecek ve pazar arayışındaki üretim fazlasının batılı ulusların tarihsel olarak gerçekleştirdiği standart bir ekonomik uygulama olduğunu savunarak yanıt verdi.
Yellen’in toplantılarına paralel olarak perşembe günü washington’da ABD ticaret bakanlığı ile çin ticaret bakanlığı yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde ticaret müşteşarı marisa logo da çin’in artan endüstriyel kapasite fazlasına ilişkin güçlü endişelerini dile getirdi.
Lago ABD’nin amerikalı işçiler ve işletmeler lehine dengeli bir ticaret ve yatırım ilişkisine olan bağlılığını yinelerken, ABD’nin ulusal güvenlik konularında taviz vermeyeceğini açıkladı.