Türkiye mortgage piyasasına kısa bir bakış.

5582 sayılı “konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun’un mortgage kanunu şu an için hayatımıza getirdikleri çok büyük değişiklikler değil. Bu kanunla konut kredileri diğer kredi türlerinden ayırarak ayrı bir platform üzerinde disipline edilmesidir.
Türk dil kurumu onaylı ismiyle “tutsat” kredilerinde kanuni altyapı olarak daha önceki finansal uygulamaların biraz daha ilerisinde başlamayı sağladı. Her ne kadar bulunulan nokta gerektiği kadar ileride olmasa da tünelin ucunda bir ışık görmemize imkan tanıyor. Konut finansman piyasasında talep üç ayrı grubun altında incelenebilir.
İlk grup “orta gelir grubu” olarak tanımlanan düzenli gelire sahiptir. Bu grubun adetsel olarak artışı ekonomik şartların gelişmesine paralel olarak ilerler. Mortgage kredileri bu grup için tasarlanmış bir konut finansman ürünüdür.
Mevcut piyasa şartları ve kanuni altyapı beraber değerlendirildiğinde fiyat verim açısından mortgage kredileri “yüksek gelir grubuna” hitap ediyor. Bir başka grup ise “üst gelir grubu” olarak adlandırılan tüketicilerdir. Bu grup toplumun küçük bir kesimini oluştururlar adetsel olarak azdırlar ve gayrimenkul piyasasında sınırlı sayıda özel ve nitelikli konutlar için talepde bulunurlar. Maalesef bu taleplerin için gerekli finansmanın tamamına yakın kısmını kendi özkaynaklarından sağlarlar. Kredilendirilen kısım varsa dahi bu talep kredilendirilmek isteyen oran bu miktar gayrimenkulun değerinin küçük kısmı için ve kısa vadeler yönünde olur. Mortgage tutsat, konut finansmanı kuruluşları tarafından tüketicilere sağlanan ipotek teminatlı uzun vadeli sürüdürülebilir şartlar altında sağlanan konut finansman sistemidir. birincil piyasalar.
Uzun vadeli ve ipotek teminatlı sistemin konut finansman kuruluşlarının verdikleri kredileri teminat göstererek menkul kıymetleştirmeye giderek yine konut finansman sistemine daha ucuz maliyetli yeni kaynak sağlanmasına imkan verir. Üst gelir grubuna ikincil piyasalarda sunulan bu ürünleri bir yatırım enstrumanı olarak kullanırken daha karşılaşılıyor.
Yeni kaynaklar ile daha fazla sayıda tüketiciye ipotek karşılığı borçlanarak ev sahibi olma imkanı sağlanır. Gayrimenkul ülkemizde çok uzun süredir güvenli bir yatırım aracı olarak kabul edildiğinden ve orta gelir seviyesindeki talep için ayrı bir motivasyon kaynağıdır. Borçlanma için ön şart olmak istenen konutun bedelinin en az %25 kadar bir tasarruf gerekir. Bu peşinat tutarının temini için tüketicinin belli bir tasarruf disiplini içerisinde olmasını gerektirir. Bu disiplin ise konut finansmanın gelecekteki geri ödemelerinde devam sağlayacaktır.
Düzenli ve uzun vadeli geri ödemenin gerekenlerinden birisi istikrarlı gelir ve kariyer için motivasyon sağlar. İnsanlar uzun vadeli borçlu olmanın bilinci ile hem gelir arttırma hemde devamlılık konusunda motivasyon sahibi olarak ekonomik istikrara direkt katkıda bulunurlar.