TCMB faiz arttırımı.

Öncelikle TCMB’nin faiz artırmasının tüm faizlerin artacağı anlamına geldiğini anlatan saltoğlu, TCMB’nin sert faiz artışının enflasyonda kararlılık sinyali olarak görüldüğü için bu hamlenin uzun vadeli faizleri aşağı indirdiğine dikkat çekti.
Saltoğlu bununla beraber kurun da kısmen gevşediğinin altını çizdi.
Bu iki etkinin mevduat faizlerinde hafif bir gevşeme yarattığını dile getiren saltoğlu “Bunun kredi faizleri üzerinde olumlu etkisi oldu. Diğer bir etki ise 12 ekim’de ABD ile başlayan daha ılımlı politik görüşmeler olmuştur. Bu da yine kur ve faiz açısından avantaj sağlamıştır. Uzun vadeli faizlerin aşağı inişi ve kurun nispeten daha istikrara kavuşması bu politik hamle ile ilişkilendirebilir.” Burak saltoğlu, kredi faizlerinde düşüşün devamının birçok faktöre bağlı olduğunu belirtti.
Öncelikle enflasyonun yıl sonu itibarıyla yüzde 24’leri aşmasının çok önemli olduğunu vurgulayan saltoğlu “enflasyonun YEP’te hedeflenen yüzde 20’lere ne kadar yaklaşırsa o kadar kredibilite yaratır Diğer bir yandan politik olarak AB ve ABD ile yakınlaşma risk algısını aşağı indirebilir.
Bütçe gerçekleşmeleri de önemli takip edilecektir. Son olarak da erken seçim belirsizliğinin ortadan kalkması sonrası nisan mayıs sonrası enflasyonda azalma kredi faizlerini tekrar daha iş yapılabilir seviyelere doğru çekebilir. Ama gelecek 3-4 ay çok sert hareket olmayabilir.” şeklinde konuştu.
“Risk primindeki düşüş faizleri geriletti.”
Ankara sosyal bilimler üniversitesi ekonomi bölümü dr. öğretim üyesi halis kıral da merkez bankası’nın bankalarca açılan kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranlarını yayımladığı veri setini baz alarak oluşturdukları grafik incelendiğinde özellikle ihtiyaç taşıt ve ticari kredilerde 12-19 ekim tarihleri arasındaki oransal bazda bir parça gerilemeyi gözlemlediklerini söyledi.
Ağırlıklı ortalama faiz oranlarındaki bu gerilemenin en önemli nedenlerinden bir tanesinin ülke risk priminin öncü göstergelerinden birisi olan ve kısaca ülke borcunun iyileşme olduğunu belirten Kıral, ABD ile yaşanan rahip brunson krizi sonrası son iki aylık dönemde 566 puana kadar çıkan CDS priminin rahip krizinin aşılmasının ardından 379 puana kadar gerilediğine dikkati çekti.
Kıral, CDS primindeki düşüşün TL’nin dolar karşısında değer kazanmasıyla da parallelik gösterdiğini ifade etti.
Bu noktada CDS primindeki düşüşün devam etmesi için amerika türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşme sürecinin kesintiye uğramaması gerektiğini düşünen kıral şunları kaydetti.