KOBİ politikalarında dönüşüm hedefleniyor.

TOSYÖV, TOBB, KOSGEB ve İTO işbirliğiyle düzenlenen 8. KOBİ zirvesi kapsamında önceki gün düzenlenen “girişimci ve KOBİ’lere yönelik destek ve teşvikler” başlıklı oturumda konunun tüm tarafları KOBİ’lere yönelik teşvikleri tartıştı.
Dünya gazetesi genel yayın yönetmeni hakan güldağ’ın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda öne çıkan görüş, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması için KOBİ’lerin verimli bir şekilde desteklenmesi gerekliliği oldu.
Oturumda, girişimciliğin dolayısıyla yeni KOBİ’lerin oluşturulmasının elzem olduğu vurgulanırken, kamunun finans kuruluşlarının ve üniversitelerinin bu hedefle ortak hareket etmesi çağrısı yapıldı.
Sadece var olanları değil, girişimcileri de desteklemeliyiz KOSGEB başkan yardımcısı dr. metin şatır:
Türkiye değişen dünya ekonomisinde durduğu yeri yeniden tamamlamak zorunda. Gerek kendi vatandaşları, gerek uyarlığın geleceği ve gerek dünya insanın yaşadığı sorunlar nedeniyle ben bu oyunu oynamak istemiyorum deme lüksü yok. Günümüz dünyasında her şey KOBİ’ler ve girişimciler için. Bir ülke tekerleği döndürecekse, bir yerlerde söz sahibi olacaksa bu hususa dikkat edilmeli. Siyaset, üniversiteler, STK’lar üniversiteler bu hedefle çalışmalı. Bir ülkenin lokomotifi girişimcilerdir. Bizim KOSGEB olarak iki tane misyonumuz var. Birincisi mevcut KOBİ’leri büyütmek daha rekabetçi hale getirmek. İkinci misyon ise birincisinden daha önemli: yeni KOBİ’ler büyütmek, daha rekabetçi hale getirmek. İkinci misyon ise birincisinden daha önemli: yeni KOBİ’lerin oluşması ve geliştirilmesi gerekiyor. Yani girişimciliği desteklemek gerekiyor. KOBİ’nin duygusunda girişimcilik var. Girişimcilikle işletme oluyor. O riski almak ve tutkuyla işe sarılmak ve özgüveni ortaya koymak kolay bir şey değil. Olayın boyutunda sadece para için geçerli değil.
Girişimciliğe bu ülkenin, iş kurmak anlamında ihtiyacı var. Ar-ge inovasyon anlamında ihtiyaç var. Bürokrasinin davranışında, demokrasinin gelişiminde de girişimciliğe ihtiyaç var. Bugün girişimciliği ekonomik olarak algılıyorsak hata yaparız. Bir girişimci, girişimci olduktan sonra girişimciliğe yatırım yapmak zorunda. Girişimci olmak: olduğu durumla yetinmeyen, katma değer üreten ve çözümün parçası olmaya özen gösteren kişi olmaktır. Hepimiz bu anlayışı desteklemeliyiz. İnovasyona dayalı şirketleri desteklemeliyiz.
halkbank esnaf kobi bankacılığı genel müdür yardımcısı taner aksel:
Dünyada KOBİ’ler toplam kredilerden yüzde 42’lik pay alırken türkiye’de bu oran 24,5’te kalıyor. Bu pay gerçekten çok aşağıda. KOBİ’ler hızlı büyüme eğiliminde, risk alıyorlar ve esnekler. Eğer yüksek katma değer üreten KOBİ’ler hedefliyorsak, verimliliği artırma ve katma değer yaratacak inovasyona dayalı şirketleri desteklemeliyiz. Ülkemizde bunu arttırmak için KOBİ’lerin rekabet gücünü arttırmak için onlara danışmanlık vermek ve onları eğitmek lazım. Yatırıma dönüşecek uygun maliyetli krediler sağlanmalı.
Halkbank’ta kredilerin yüzde 36’sı KOBİ’lere gitmiş. KOBİ’lere lider bankayız. 2011 sonu itibariyle 20 milyar TL’ya ulaşan bir yatırımız var ve 1 milyon KOBİ’ye ulaşıyor. Türkiye’de bin 250 tane KOBİ temsilcimiz var. KOBİ’lerin sağlıklı büyümeleri için dış kaynak kredilerini ön plana çıkarıyoruz. KOBİ’lere uzun vadeli ve orta vadeli kredileri öneriyoruz. KOBİ destek paketleri oluşturduk. Yatırım ve işletme kredilerini önemsiyoruz. KOBİ’ler kısa vadeli krediler ile finanse edilmemeli. Makine imalat sanayi destek paketi oluşturuldu. Sanayi bölgeleri destek paketi oluşturduk. KOBİ’leri desteklemeye devam edeceğiz.