“Uluslararası gelişmeler küreselleşmenin çok doğal bir sonucu olarak finansal piyasaları etkilenmektedir.
Ancak önemli olan bu etkinin düzeyidir”diyen denli, 2008 yılının ikinci yarısında ortaya çıkan küresel finansal kriz sonrasında borçlanma maliyetinin artmasının nedeninin türk bankalarının risk primlerinin artması olmadığını kaydederek, ” Yurtdışında özellikle avrupa’daki birçok banka likidite sıkıntısı yaşamış ve maliyetleri artmıştır. Ancak piyasaların iyileşmesi ve türkiye’nin gösterdiği ekonomik performans sayesinde maliyetler düşüşe geçmiştir. Öte yandan bugün ortadoğu ve kuzey afrika’daki yaşanan gelişmelerin sendikasyon piyasasına büyük bir etkisi olduğunu ya da başka bir deyişle kalıcı bir etkisi olduğunu söylemeliyiz. Dönemsel konjoktüre göre işlemlere katılan banka ve ülkeler değişiklik gösterse de türk bankaları sürdürdükleri ilişki bankacılığı sayesinde yabancı kaynak temin etmeye devam edecektir. Son gerçekleştiridiğimiz sendikasyon işleminde, kuzey avrupa ülkeleri ve körfez ülkelerinden katar’ın risk iştahının arttığını görmekteyiz.” dedi. Orta ve uzun vadeli borçlanma enstürmanlarına ilgi arttı. Türkiye ekonomisi ve türk bankacılık sisteminin küresel finansal krize karşı dayanıklığı ve büyüme potansiyeli ile bir istisna oluşturduğunu kaydeden denli, şunları söyledi: “Kısa vadeli sendikasyonların yanı sıra orta ve uzun vadeli diğer borçlanma enstürmanlarına yönelim yetkiye istinaden minimum 5 yıl vadeli, sabit veya değişken faizli en az 500 milyon dolar, en fazla 1 milyar dolara kadar eurobond ihraç edilmesi konusunda çalışmalarımız devam etmektedir. Yine farklı tür ve vadelerde bir veya birden fazla defada ve yurtiçinde ihraç edilmek üzere toplam 1.5 milyar TL nominal değerli banka bonosu ve veya tahvil ihracı için de yetki almış bulunmaktayız.
Yurtdışı havale akımlarına bağlı olarak maksimum 12 yıl vadeli seküritization kredisi teminine yönelik çalışmalar da kısa sürede tamamlanacaktır. Bunun yanı sıra avrupa imar ve kalkınma bankası, avrupa yatırım bankası ve dünya bankası ile de 2010 yılı içinde çeşitli projelere yönelik krediler sağlanmış olup aynı şekilde 2011 yılı içinde yeni kredi görüşmeleri sürmektedir. Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere, borçlanma araçlarımızı çeşitlendirmek ve uygun maliyetlerle daha uzun vadeli krediler temin etmek için çalışmaktayız. Sendikasyon işlemleriniz de her yıl olduğu gibi devam edecektir.” diye konuştu. Denli, temin edilen yurtdışı kaynakların artmasıyla vakıfbank’ın reel sektöre olan desteğinin sürdürüğünü söyleyerek, sendikasyon kredilerini ihracatın finansmanında kullanmak üzere temin ettiklerini kullandırılan müşteri grubunda bir değişiklik olmayacağını dile getirdi.