İşviçre frangı’yla konut kredisi kullananlar.

Avrupa’daki mali durumu sorunlu ülkelere karşın işviçre ekonomisinin sağlıklı görünümü işviçre frangı’nın CHF sadece TL karşısında değil, dolar karşısında da güçlü kalmasını sağlıyor. Dünyanın en pahalı ülkelerinden biri sayılan isviçre, özellikle düşük işsizlik oranı ve güçlü yurtiçi talep ile euro bölgesi’nden ayrışıyor.
Bu güçlü görünümüyle CHF TL karşısında tarihi zirvelerde seyretmeye devam ediyor. İsviçre frangı’da tarihi zirveleri gördüğümüzde de bizim aklımıza kriz öncesinde ve krizin patlak verdiği ilk zamanlarda isviçre frangı’yla konut kredisi kullanan tüketiciler geldi. İsviçre frangı mağdurları japon yeni mağdurları kadar gündemde yer almıyor. Bizce bunun nedeni isviçre frangı ile kredi kullananlar arasında kahtalı mıçı gibi, arkadaşlarıyla taksimde eylem yaparak öne çıkan bir karakterin olmaması ve önümüzdeki genel seçimler öncesi basın kuruluşlarının bu konudan özellikle bahsetmekten kaçınması.
Bizim görüşümüze göre isviçre frangı’yla konut kredisi kullananlar japon yeni ile kredi kullanan orta uzun vadede tüketicilerden daha büyük bir risk altında. Zira isviçre, japonya gibi yakın zamanda bir doğal afet yaşamadı ve bulunduğu coğrafyada en güçlü ekonomiye sahip ülkelerin başında geliyor.
Seçim sonrası Merkez Bankası’nın alması beklenen sıkılaştırıcı önlemler TL’nin değer kazanmasına yardımcı olsa da, özellikle üçüncü çeyrekten itibaren riskli varlıklardan CHF ve altın gibi güvenli liman olarak algılanan varlıklara talep artışı olacağına inanıyoruz. Bu nedenle orta uzun vadede isviçre frangı bazında kredi kullanan ve bu şekilde geri ödemelerine devam eden tüketicilerin, TL cinsinden konut kredisi faizleri hala makul seviyelerdeyken TL cinsinden refinansman yapmanın, bazı tüketiciler için kalan borcun krediye yeni başlarkenki TL cinsinden tutarlarda, hiç ödeme yapmamış gibi olacağının farkındayız.
Bu zamana kadar boşa para vermiş gibi bir durum ortaya çıkartıyor ki, bu birçok japon yeni veya isviçre frango mağdururnun asıl isyan ettiği konu.
Ancak görünen şu ki maalesef hükümet bugüne kadar benzer durumda olan japon yeni’yle kredi kullanan tüketicilerin feryatlarını dinleyip, dertlerine derman olmak gibi bir niyeti olduğunun en ufak işaretini vermiş değil. Dolayısıyla zararın neresinden dönülse kardır diyerek bir noktada kol kesmek gerekiyor.