Havacılık ve turizm can çekişti.

Kovid-19’la sınırların kapatılması ve seyahat yasağı gibi kısıtlayıcı tedbirler başta ulaşım ve turistik konaklama olmak üzere hizmet sektörünü eşi benzeri görülmemiş bri krize soktu. Zorunlu olmayan seyahatlerin yasaklanması ile hava yolculuklarına olan talep önemli ölçüde azaldı. Salgın nedeniyle hava trafiği durma noktasına gelirken bazı bölgelerde uçuşlar neredeyse salgın öncesine kıyasla yüzde 90 geriledi. Sermaye yoğunluğu aşırı yüksek olan nakit akışının ve devamlı faaliyetin kritik döneme sahip olduğu havacılıkta uçakların durması sektörün ölümü olarak nitelendirdi. Pek çok ülke, hava yollarını salgının neden olduğu kriz sürecinden kurtarmaya çabaladı. Havacılık sektörü ancak 2023’te salgın öncesi sefer ve yolcu seviyelerini tekrar yakalayabildi. Turizm sektörünün kendine gelmesi ve krizi atlatabilmesi de 4 yılı buldu. Kovid-19 nedeniyle uygulanan kısıtlamaların kapanma noktasına getirdiği konaklama ve turistik işletmeler ancak aşamalı biçimde toplanırken müşteri sayıları salgın öncesi seviyelere ancak 2023’te yeniden ulaşabildi. Gıdanın stratejik önemi Kovid-19 yürürlüğe giren çeşitli tedbirler gıda güvenliği ile tarımın stratejik öneminin tekrar dikkati çekmesini sağladı. Salgın küresel tarım sektörü açısından da önemli sonuçlar doğurdu. Kovid-19 tarım ve hayvancılığın ekonomiler için ne derece kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Pek çok ülkede yürürlüğe giren kısıtlamalar nedeniyle vatandaşlar marketlere akın ederken insanlar makarna pirinç un ile çeşitli bakliyat ve konserve ürünleri satın almak için birbiriyle yarıştı. Salgın nedeniyle bu nesil ilk defa marketlerde boş raflarla karşılaşmak durumunda kaldı. Kovid-19’un başından itibaren tarımsal üretim ve gıda zincirindeki bütün unsurlar kritik sektörler olarak sıralanırken bunların faaliyetlerini en az kesintiyle sürdürebilmelerine olanak sağlandı. Gıda sevkiyatının aksamaması için de çok sayıda tedbir ve izin yürürlüğe kondu. Salgın döneminde bazı ülkeler kendilerini olası kıtlık riskinden korumak için tarımsal ürün ve gıda ihracatına çeşitli sınırlamalar getirmeye de başladı. Bu durum küresel ticarette gıda ve tarıma yönelik kısıtlamalara karşı yeni stratejiler belirlenmesi gerekliliğini ortaya çıkardı.