Euro bölgesi enflasyonu yavaşlarken ECB haziran’da faiz indiriminin ipuçlarını veriyor.

Avrupa Merkez Bankası ECB enflasyonun %2’lik hedefe yaklaşacağını öngördüğü için haziran ayında faiz oranlarında olası bir düşüşün sinyalini verdi. Bu hamle ECB başkanı christine lagarde’nin avrupa’nın ekonomik durumun süregelen enflasyonun federal rezerv’in benzer adımlarını erteleyebileceği amerika birleşik devletleri’nden farklı artışındaki yavaşlamayı gerekçe göstererek faiz indirimi olasılığını tartıştı. Euro bölgesinin ekonomik koşullarının şu anda beklemeden daha yüksek enflasyon oranlarıyla boğuşan ABD’den farklı olduğuna dikkat çektiler.
ECB tarafından cuma günü yayınlanan son anketler ABD ve euro bölgesi ekonomileri arasında keskin bir tezat olduğunu gösteriyor. Anketler, Euro bölgesinde bu yıl için minimum büyüme ve bloğun en büyük firmaları arasında yatırımlarda daralma, işgücünde azalma ve perakende satışlarda durgunluğa işaret ediyor. Bu koşullar talep ve duyarlılıkta sadece hafif ve kademeli bir iyileşme ile gecikmiş bir ekonomik toparlanmaya işaret etmektedir.
Buna karşılık ABD’de 2023’ün son çeyreğinde yıllık bazda %3’ü aşan bir büyüme oranı yaşanmış ve enflasyon esas olarak güçlü tüketici talebinden kaynaklanmıştır. Ekonomistler iki ekonomi arasındaki enflasyon etkenleri arasındaki farklılıkların farkındadır. Euro bölgesindeki enflasyon büyük ölçüde arz sorunlarına bağlanırken, ABD’de talep kaynaklı enflasyon söz konusudur.
Euro bölgesinde mal enflasyonu sadece %1,1 seviyesinde ve fransa ve almanya’dan gelen son veriler, mamul mal fiyatlarının daha düşük bir genel enflasyon oranına katkıda bulunduğunu gösteriyor. Ekonomistler bu eğilimin bir kısmını zayıf iç talep nedeniyle deflasyonist bir etkiye sahip olan çin’den yapılan ucuz ithalattaki artışa bağlıyor.
Maliye politikaları da iki bölge arasındaki ayrışmaya katkıda bulunuyor. ABD’nin bu yıl GSYH’nin %5,6’sı oranında bütçe açığı vermesi ve bu oranın 2025 yılında artması bekleniyor. Buna karşılık, Avro bölgesi’nin mali teşvikleri azalatmakta olup bütçe açığının bu yıl %2,9’a düşeceği ve 2025’te daha da azalacağı tahmin edilmektedir.
İşgücü piyasası da bir başka farklılığı ortaya koymaktadır. Avro bölgesindeki işsizlik oranı tarihi düşük seviyelerde seyrederken eksik istihdam da dahil olmak üzere daha geniş çaplı işsizlik oranları %11 civarındadır: Bu oran ABD’de %7’nin biraz üzerindedir.
Ayrıca avro bölgesindeki yüksek istihdam oranı kısmen şirketlerin işgücü istiflemesinden kaynaklanırken ABD beklenenden daha hızlı bir şekilde yeni işler yaratmaktadır.