Ak parti bayburt milletvekili ve plan ve bütçe komisyonu üyesi dr. şahap kavcıoğlu, teşvikte yeni dönemde yapısal sorunların aşılarak yatırımın önündeki engellerin kaldırıldığını, artık yatırımcıların çok daha avantajlı olduğunu söyledi. Milletvekili olmadan önce halkbankası genel müdür yardımcısı olan kavcığlu gelinen noktada TOBB bünyesindeki oda ve borsaların bankalarla anlaşarak, mevduatlarını üyeleri için ucuz finansman kaynağı olarak kullanabileceği bildirdi. Kavcıoğlu, KOSGEB’in ihtiyacı olan KOBİ’lere 100 bin lira cansuyu kredisi vermesi gerektiğini aktardı.
Ankara sohbetleri’ne konuk olan şahap kavcıoğlu, ankara temsilcimiz ferit b. parlak ve ankara haber müdürümüz hüseyin gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.
Darbe girişiminin ülke ekonomisine etkisi ne oldu. 15 temmuz türkiye’nin daha önce hiçbir dönemde göremediği bir ihanet günü olmuştur. 17-25 aralık sürecinde sayın cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalarla inanmayanlar oldu ama haklı olduğunu bugün herkes gördü. Evet, şunu gördük ki biz kendi içimizde hain yetiştirmişiz. 15 temmuz’da ülkenin milli servetini, millete düşmanlık olarak geri döndürmek istediler. 15 temmuz’dan bir gün önce meclis’te önemli yapısal reformları çıkarttık. Varlık barışı gibi türkiye’ye önemli çıkarabilir misiniz. Gelin bu ülkeye kaosa sürükleyip, bir iç savaşla karşı karşıya bırakmaktı. Ama ülkenin lideri çıktı ve bu ülkenin başında olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Bu millet 1. sınıf demokrasi mücadelesiyle dünyaya ders verdi. O gün meclis başkanımız ve bütün partililerimiz AK parti, CHP, MHP grup başkan vekilleri, hepsi aynı söylemlerle o gün bütün dünyaya müthiş bir birliktelik göstererek bu hain darbe kalkışmasının karşısında net durmuşlardır. Gerçekten bu iş çok hassastı, mesele ülkeydi, demokrasiydi ve dışarıya karşı büyük sınav verildi. Millet hem demokrasi sınavı verdi hem de ekonomik bir sınav verdi.
15 Temmuz sonrası türkiye istikrarını koruyabilecek mi.
Çok uzaklarda gitmeden 2001 yılında yaşanan ekonomik krizden sonra, 2008 yılına kadar ki rakamlara bakacak olursak, siyasi istikrarla birlikte bu yıla kadar ülkemizde ciddi bir ivme yakalandığını görürüz. Türkiye’de atılan temeller sayesinde, o dönem başbakan olan sayın cumhurbaşkanımız kriz bizi teğet geçecek dediğinde bir çok kimse bu söylemin önemini kavrayamadı. Ancak siyasi söylemler ekonomi için çok önemlidir. Bir kitap fırlatınca bütün ekonomi çökebiliyorsa, işte güçlü bir liderin yaptığı söylemle de ülke ayaklarını yere basarak yoluna devam edebiliyor. O dönem hükümetimizin kararlı duruşu bütün ekonomik kurumlarımızın ortak hareket etmesi özellikle de kamu bankaları verdikleri kredileri geri çağırmayarak ve daha birçok doğru adımla biz o krizden çıkıp büyümeye devam ettik. Mesela, 2000’lerde dolar yükseldiğinde siyasi istikrar sonucunda, firmalara olan etkisi aynı olmadı. Cumhurbaşkanımızın söylediği teğet lafı da piyasaya güven açısından çok stratejik bir hamle oldu. Bu gün yine güçlü bir hükümetin yanı sıra bütün ülkede daha fazla oluşan bu birliktelik havası ile 15 temmuz öncesi başladığımız ekonomik reformlara sonrasında da devam ederek ülkemizin bu durumdan en kısa sürede çok daha iyi bir şekilde çıkacağını düşünüyorum.
Peki sizce yapısal reform alanında hangi adımlar atılmalıdır.
Ülkemizde tasarruf sıkıntısı, üretim tüketim desenimizdeki uyuşmazlıklar gibi birçok yapısal sorun var.
Biz bu sorunları ortadan kaldırmak için tüm reformlar üzerinde çalıştık çalışmaya da devam ediyoruz.
Örneğin, Türkiye’nin en önemli problemlerinden biri tasarruf yetersizliği bunun için otomatik bireysel emeklilik sistemini getirdik. Cari açık gibi önemli bir yapısal sorunun çözümünde önemli etkisi olacaktır. Yine türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacak, stratejik ve büyük yatırımların finanse edilmesi için ulusal varlık fonunu kuruyoruz.