Bankacılık krizi yılın en düşük seviyeleri.

Dünya çapında önde gelen merkez bankalarının faiz artırımlarına devam etmesiyle ABD ve avrupa’da patlak veren banka iflasları ise ilk çeyreğin sonlarına damga vurdu. Krizin diğer küresel ekonomilere de yayılarak petrol talebini baltalayacağı endişeleri petrol fiyatlarına olumsuz yansıdı. Arz tarafındaki aksamaların önünde geçen bu durum, yılın ikinci çeyreğinde petrol fiyatlarındaki sert düşüşün en önemli nedenlerinden biri oldu. Geçen yıl 20 mart’ta brent petrolün varil fiyatı 70,06 dolara WTI türü ham petrolün varil fiyatı ise 4 mayıs’ta 63,64 dolara kadar geriledi. Bu fiyatlar yılın en düşük seviyeleri olarak kayıtlara geçti. Bu dönemde düşük petrol fiyatlarından memnun olmayan OPEC+ grubu üyesi bazı ülkelerin sürpriz üretim kesintisi kararları art arda geldi. Söz konusu arz kesintileri fiyatlarda bir miktar toparlanma sağlasa da dünya genelinde açıklanan ekonomik verilerin neden olduğu resesyon endişeleri fiyatlardaki yükselişin önüne geçti. Brent petrolün varil fiyatı bu dönemde 80 dolar bandını aşmadı. Arz ve talep değişimleri yılın en yüksek seviyelerini getirdi Suudi arabistan ve rusya başta olmak üzere OPEC+ grubu ülkelerinin üretim kesintilerinin etkisinin hissedilmeye başlandığı üçüncü çeyrekte ise fiyatlarda yukarı yönlü ivmelemeler yaşandı. Küresel petrol arzında daralma öngörülerinin de dillendirilmeye başlandığı bu dönemde petrol fiyatları da kademeli olarak artış kaydetti. Takip eden günlerde ABD ve çin’den gelen olumlu ekonomik veriler de talep görünümü besleyerek fiyat artışlarını destekledi. Brent petrolün varil fiyatı geçen yıl 28 eylül’de varil başına 97,96 dolara tırmanırken WTI aynı gün varil başına 95,03 dolar ile yılın en yüksek seviyesini gördü. Bu dönemde dünyanın en büyük petrol üreticisi ABD’de ham petrol üretiminde güçlü bir artış kaydetti. Ülkedeki üretim 2019’daki günlük 13 milyon varillik rekor seviyeyi aştı.