Banka kredileri “eğitim”e yöneldi.

Yurtdışında okumak isteyenlerin artması, dil öğrenimi almak isteyenlerin çoğalması, dershaneler, büyük şehirlerde artan özel okullar ve bu okulların nakit akışlarını dengede tutmak istemesi, bankaların da eğitim’i bireysel segment içinde ayrı bir noktaya koymasına neden oluyor.
Her geçen gün eğitim kredisi kullanan öğrenci ya da veli sayısı artarken buraya akan kaynak da büyüyor. Bankacılar, Türkiye’deki eğitim trendine bakıldığında, eğitimin artık üniversite ile sonlanan bir alan olmaktan çıktığını ve hayat boyu süren bir süreç olarak algılanmaya başlandığına dikkat çekerek eğitim kredilerinin yurtdışında da önemli bir kredi ürünü olduğunu belirtti.
DÜNYA’ya görüş bildiren bankacılara göre, özel yüksek öğretim kurumlarının sayıca artması ve bu tür eğitim veren kurumların çeşitlenmesi göre özel yüksek kredilerin öğretim kurumlarının sayıca artması ve bu tür eğitim veren kurumların çeşitlenmesi bu alanda kullanılan kredilerin önümüzdeki yıllarda artacağını ve daha önemli hale geleceğini gösteriyor. Bazı üniversiteler ve özel okullarda farklı anlaşmalar yapan bankalar özelleştirilmiş eğitim kredisi ürünleri aldıklarını kaydeden genişletiklerini kaydetti.
Yeni ürün hazırlayan hatta yurtdışı eğitim almak isteyenler için vadelerini 60 aya kadar uzattıklarını anlatan bankacılara göre şimdilik ağırlıklı olarak büyük şehirlerden gelen bu talepler önümüzdeki yıllarda daha homojen dağılacak.
Bazı bankalar eğer okul ile yapılmış bir anlaşma yok ise ihtiyaç kredisine göre daha düşük faizden kullandırdığı ağırlıklı olarak da 5 bin TL’nin üzerindeki eğitim kredisinde velilerden belge istiyor. Yüksek lisans, yurtdışı eğitim yüksek öğretim gibi eğitim kredilerinde ise harcama belgesi ve öğrenim belgesi alarak kredi kullandırıyor.
Türkiye nüfusunun yüzde 26’sı gençlerden oluşuyor. Türkiye’deki 15-29 yaş arası genç nüfus isveç nüfusunun 2 katı, norveç nüfusunun ise 4 katı büyüklüğünde. Türkiye bu nüfus avantajını yapılan projeksiyonlara göre önümüzdeki 40 yıl boyunca da koruyacak.