Yapı Kredi Afife’nin galibi.

Afife’nin galibi kim olacak. diye sordum ya başlıkta, aslında yanıt çok basit: Tiyatro bu yıl 18. kez verilen Yapı Kredi afife tiyatro ödülleri, ilk gününden beri tiyatromuzda bir ivme yaratıyor, ekipleri şevklendiriyor ve tüm bunların ötesinde tiyatroyu bir kez daha sanat gündeminin manşetine taşıyarak sezon sonuna doğru o yılın en iyilerini seyretmek için heveslenen geniş bir seyirci kitlesi yaratıyor.
Bu yüzden de, hangi oyunlar ödül alırsa alsın, galib daima tiyatro olacak.
Bu yıl 28 nisan’da düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak yapı kredi afife tiyatro ödüllerinin adayları, önceki akşam düzenlene bir toplantı ile açıklandı. Yapı Kredi sanat danışmanı haldun dormen’in toplantıda söylediği gibi, tiyatromuz bu yıl saymakla tükenmeyecek denli çok sorununa rağmen gerçekten parlak bir sezon geçiriyor. Özellikle geçen yıl 70 kişinin altındaki salonların da ödül kapsamına dahil edilmesiyle jürinin işi iyice zorlaştı doğrusu, çünkü geçtiğimiz yıllarda ödenekli tiyatroların hakimiyetinde geçen ödülde özel tiyatroların birbirinden başarılı
prodüksiyonları arasından seçim yapmak her babayiğidinin harcı değil. Yapı Kredi afife tiyatro ödülleri icra kurulu başkanı salih başağa’nın duyurduğu yenilikle her kategorideki aday sayısının 3 ten 5 e çıkarılması en azından adayları belirleyen ön kurulu biraz rahatlamış olmalı.
Önce özel ödülleri ancak olursak muhsin ertuğrul adına verilen heykelcilik bu sene tiyatromuzun unutulmaz tomas fasulyeciyan’ı münir özkul’a gidiyor. Oyun yazarları arasında verilen cevat fehmi başkut özel ödülü’ne yılın öne çıkan yapıtlarından “İz”in yaratıcısı ahmet sami özbudak layık görülürken, yapı kredi özel ödülü ise ömrünü tiyatromuz için onlarca çalışma yaparak geçiren prof. dr. zehra ipşiroğlu’nun olacak. Tüm ustalarımıza şimdiden gönülden alkışlıyoruz.
Özel tiyatrolar öne çıkıyor Gelelim adaylara ” yılın en başarılı prodüksiyonu” dalında tüm adaylar özel tiyatrolardan oyun atölyesi’nin enerji ve zeka dolu “kim korkar hain kurttan”ı galata reform ‘un türkiye tarihini bir eve sığdıran “iz”i pürtelaş’ın kısa bir süre önce perde açan ama izleyen herkesi kalbinden yakalayan “savaş”ı tiyatrokare’nin 22 yıl sonra yeniden alkışlattığı “müziksiz evin konukları ” ve tiyatro adam’ıın brecht ruhuna sonuna kadar sahip çıkan “arturo ui’nin önlenebilir tırmanışı ” bunca benzemez oyun arasından ödülü kim alırsa alsın, doğrusu ya, hak etmiş olacak.