Bir başka neden ise geçmiş yıllarda Türkiye’nin kredi kartı işlemlerine taksitli işlemi dahil edebilen ilk ülke olması ve bunu başarılı bir şekilde günümüzde kadar sürdürebilmesi. Bu başarı da kredi kartlarında yeni teknoloji implementasyonlarıda önemli bir referans oluşturuyor. Bu nedenlerden dolayı visa ve MasterCard’ın, devam eden temassız kart teknolojileri ile ilgili çalışmaları için Türkiye’yi adeta pilot bölge olarak desteklemediklerine ve test ettiklerine inanıyoruz. Büyük ilaç şirketlerinin afrika kıtasını denek olarak kullandığı gibi Visa ve Mastercard da ülkemizi deneme tahtası olarak pekala kullanıyor olabilir.
Geçtiğimiz yıllarda temassız kart teknolojisinin tüketiciyle ilk tanıştırıldığı dönemde sizinle paylaşmış olduğumuz temassız kartlar ile ilgili potansiyeli güvenlik sorununa dair makaleye buradan ulaşabilirsiniz. Bu makalede yer alan bir videoda da görebileceğiniz gibi, temassız özelliği bulunan kredi kartlarının bilgilerinin kart sahibi farketmeden elde etmek hiç de zor değil. Söz konusu makale de kısaca bahsettiğimiz gibi, temassız kartların ülkemizdeki çalışma prensibi güvenlik nedenleri ile geçiş yapılan Chip & pin uygulaması ile bir çelişki içerisinde. Bir yandan fiziksel kart kullanımında güvenlik için şifre kullanımını zorunlu kılan zihniyet, temassız kartlarda belli tutarlara kadar gerçekleşen işlemlerde sorgulama yapamıyor. Üstelik kart sahibinin haberi olmadan temassız olarak gerçekleşen işlemler hakkında herhangi bir güvence sağlamıyor. Kötü niyetli kişiler bir kredi kartınızın tüm bilgilerini kopyalayıp, şifrenize bile ihtiyaç duymadan temassız bir karta yükleyerek provizyon almadan günlük harcamaları için sizin kartınızı kullanabilirler.
Temassız kart teknolojisinde kart sahteciliğini önlemek için özel bir güvenlik sistemi bulunuyor. Temassız kart çoklu olarak birbirini takip eden temassız işlemler için kullanıldığı zaman, kart sahibinden bu kartı POS cihazından geçirmesi ve işlem tutarı ne olursa olsun PIN kodunu girmesi isteniliyor. Bu önlemin kullanıcının doğru kişi olmasını sağlarken, kartın kaybolması veya çalınması durumunda oluşacak muhtemel sahtecilik olaylarını da önlediği iddia ediliyor ancak söz konusu durum bir kartın aynı gün içinde aynı üye işyerinden çoklu işlem gerçekleştirmesi durumunda devreye giriyor.
Eğer kredi kartı işlemlerinizi ekstreden ekstreye takip eden bir tüketici iseniz ve temassız kartınıza ait bilgiler kötü niyetli kişilerin eline geçerse, sizden habersiz gerçekleştirdikleri işlemleri siz veya bankanız farkedene kadar iş işten geçmiş olacaktır.
Kart kopyalamaktan bahsetmişken; kartlı ödeme sistemlerini hedefleyen kötü niyetli kişiler tüketicilerin kart bilgilerini kopyalamak için restoran, bar gibi yerlerin yanısıra ATM’leri de tercih ediyorlar. Restoran ve barlarda operasyonun başarısı için, kart kopyalamak istenen kurum gelişen teknoloji sayesinde geliştirilen cihazlar sayesinde tüketicileri yanlız olarak yakalayıp bu bilgileri bir çırpıda alabiliyorlar.