Yine aynı haberde görüşü yer alan Oyak yatırım analisti Alpay dinçkök de, tüketici kredilerinde bir azalmanın olmadığını, ancak TL kredilerde bir yavaşlamanın olduğuna dikkat çekerek, ” Marttaki toplantıda zorunlu karşılıklarda bir artış olacağı kesin. Ancak zorunlu karşılık artışlarının çok da bir etkisinin olmadığını görüyoruz.” demiş.
Öte yandan piyasaların pek o kadar parlak gitmediği, TL’nin tüm önemli para birimleri karşısında zayıf bir görünüm sergilediği şu günlerde Merkez Bankası kalkıp da bir de bunun üstüne zorunlu karşılıkları artırmaya cesaret edebilir mi. Bizde merak uyandıran bir soru bu. Genel seçimlere birkaç ayın kaldığını da göz önünde bulundurursak vatandaşın iktidar partisine olan oy potansiyelini geriletecek sıkıntılar yaratacak mali aksiyonlar alınması çok mantıklı gelmiyor.
Önümüzdeki günlerin neler getireceğine dair bir öngörü sahibi olmanın mevcut şartlarda mümkün olmadığını görüyoruz. Bu belirsiz ortamda tüketicilere özellikle tasarrufa yönelik önlemler almalarını, kredi kartı dönem borç taksitlendirmek yerine tamamını ödemeye çalışmalarını, biriken kredi kartı borçları varsa bu borçları tüketici kredisi alarak kapatmalarını ve bu borçları kolaylayana kadar da kart kullanımından, özellikle de nakit avans kullanımından kaçınmalarını öneriyoruz.