Teoride ve pratikte kara liste.
Teorik olarak bankalar tarafından kullanılan kara liste diye bir şey yok. Pratikte ise KKB ve Merkez Bankası’nın yanısıra, kredi veya kredi kartı veren kuruluşların kredi veritabanlarında kayıtlı belirli bir performansa sahip kişilerin kredi başvurularının kabul edilmemesi söz konusu. Yani “bu listedeki insanlara kredi verilmeyecek.” denilen bir liste yok. Bankalar ve kredi veren kurumlar, bunu bir kara liste uygulaması olarak değil, kurumun kredi kredi politikasını uygulaması olarak yorumluyorlar.
Kimlere kredi ve hangi şartlarda kredi verip veremeyeceğine kim karar verir.
Bu sorunun cevabı çok basit, kredi veren kurumlar kimlere kredi verip veremeyeceğine sadece kendileri karar verirler. Dolayısıyla kendi sağladığı kaynakları, kendi uygun gördüğü profile verip vermemekte serbesttirler.
Devlet veya hükümetin bu konuda denetleyici rolü vardır. Burdaki denetleyici rol, özerk bir kurum olan BDDK’ya verilmiştir. BDDK, özellikle geçmişte olduğu gibi bankaların tüketicilerden topladıkları kaynaklarını, grup faaliyetlerini fonlama amacıyla kullanmanın tekrar yaşanmasına mani olarak ülke ekonomisinin ve tüketicilerinin zarar görmesinin önüne geçmek amacıyla kurulmuştur.