Sanayi bakanı zafer çağlayan, sicil affına ilişkin düzenlemenin tamamlandığını ve bakanlar kurulu’na sunulacağını söylemiş. Maliye bakanı kemal unakıtan ise bu affın pek işe yarayacağını düşünmüyor.
Bundan önce ali çoşkun zamanında çıkan sicil affının başarılı olmadığını her fırsatta dile getiriyor.
2009 yılının ilk aylarında resmi gazetede yayınlanarak yasalaşması beklenen sicil affı teoride geçmiş performansı nedeniyle kredi kayıt bürosu ve Merkez bankası veritabanında yer alan gerçek veya tüzel kişilerin kurumsal finansman faaliyetlerinin tekrar başlatılması amacıyla, bu kayıtlara bir zaman aşımı sınırlaması getirilmesini kapsıyor. Biz konuya kendi ilgi alanımız olan tüketici finansmanı açısından baktığımızda, böyle bir sicil affının haksız rekabete neden olacağı konusunda zihnimizde bir soru işaret oluştu.
Düzenli olarak tüketici finansmanı ürünleri kullanıp herhangi bir sorun yaşamadan geri ödemelerini gerçekleştiren, bunun için dönem dönem sıkıntılara göğüs germek zorunda kalan tüketiciler, bu performanslarına bağlı olarak herhangi bir avantaja sahip değiller. Çeşitli nedenlerden dolayı tüketici finansmanı ürünleri geri ödemelerinde sorun yaşayan, idari takibe düşmüş tüketicilerle, ödemelerinde hassasiyet gösteren tüketicilerin aynı kriterlere göre değerlendirecek olması bize pek adil gelmiyor.
Öte yandan olağan veya olağanüstü koşullar nedeniyle idari takibe uğradıktan sonra borçlarını tüm maliyetleri temerrüt avukat vekalet ücretleri ve diğer giderler ile kapatmış olan kişilerin, yaşamları boyunca ıslah olmaz kanun kaçağı gibi değerlendirilerek herhangi bir kurum ile kredi ilişkisine girmesine mani olmak da adil değil.
İdeal bir kredi pazarında kara liste gibi veri tabanlarda sicil affı olmaz. Buradaki performansın gelişimine bağlı olarak tüketiciler fiyatlamalarda bazı avantajlara sahip olurlar.
Kredi yaşamı boyunca düzenli performans sergileyip bu konuda hassasiyet gösteren tüketicilere faiz oranları, dosya ücreti, kefalet gibi konularda avantaj tanınırken; tüketici finansmanı ürünleri geri ödemelerinde dalgalı performans gösteren tüketicilerin geçmiş dönem performanslarının vehametine paralel olarak daha maliyetli kredi alternatifleri sunulur. Ama mükemmel bir dünyada değiliz ve ülkemizde böyle bir segment yönetimi yok.
Sicil affı gerçekten faydalı olacak mı ?
Sicil affının gerçek hayata tüketicinin düşündüğü anlamda uygulama olasılığı oldukça sınırlı.
Böyle bir affın söz konusu olduğu yasa çıksa bile, yasa koyucular bankalara kime kredi vermeleri gerektiği konusunda bir yaptırımda bulunamaz.
Bu konuda devlet bankaları dışında, ilgili yasanın direktiflerini bire bir yerine getirecek bir banka olacağını düşünmüyoruz. Bu da af kapsamında hedeflenen çok daha az kişiye kredi verilecek demektir. Devlet bankaları, hükümetin direktifleri doğrultusunda hareket edecekleri zaman da zaten geçmişte çek cezalısı olmuş, yasal veya idari takibe uğramış hatırlı mevduat müşterileri kontenjanı dolduracak ve bütün gerçek mğadurların kredi kullanabilmesi ve bu kişilerin ekonomiye kazandırılması söz konusu olmayacaktır. Uzun lafın kısası, sicil affı bizce gerçekten ihtiyacı olan tüketicilere yardım etmek için değil, yerel seçimler öncesi oy kaygısı ve popülist bir yaklaşımla hazırlanmış bir göz boyamadan ibaret.