Geçtiğimiz haftalarda sabah gazetesi’nde çıkan bir habere göre, Bankacılık düzenleme ve denetleme kurumu BDDK zora giren işletmeler ile kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaşlara yüksek faizlerle borç veren web sitelerine savaş açmış. Tüketici dernekleri ve vatandaşlardan gelen şikayetleri dikkate alan BDDK inceleme başlatmış ve bununla ilgili olarak 10 internet sitesi izlemeye almış.
Doğrusunu söylemek gerekirse bu açıklamayı ne inandırıcı ne de samimi bulduk, zira vatandaşlardan gelen şikayetler dikkate alınsa bankaların kredili mevduat hesabı KMH uygulamaları hakkında yapılan çok daha fazla şikayeti dikkate alırlar ve burada bir regülasyon getirirlerdi.
Haberde ayrıca 10 bin liraya 12 ay vade yaparak iki katı para talep eden bazı internet siteleri hakkında da suç duyurusunda bulunulduğu yer alıyor. Ancak devamında internet siteleri aracılığıyla hizmet veren bu firmaların, kullandırdıkları kredileri yıllık yüzde 12-18 arasında değişen faizlerle taksitlendirdiklerinden bahsediliyor. Yıllık %12 ila 18 arası bir oranla iki katı paranın talep edildiği nerede görülmüş. Hadi oranda bir yanlışlık oldu diyelim, iki katı borçlanmayı bu devirde kabul eden kredi kartı müşterisi ya ilköğretim terktir ya da gerçekten hesap kitaba aklı ermiyordur.
Tefecilik mi refinansman mı
Haberde yer alan maliyetleri bir de yasal borçlanma oranları açısından değerlendirmek isteriz. Bugün piyasada tüketicilere sunulan ihtiyaç kredisi alternatiflerine baksanız yıllık maliyet oranları %20’nin altında değil. Kredi kartı borcu ile boğuşan ve asgarisini denkleştirmekte zorlanan bir tüketici için nereden bakarsanız bakın bu tür iş yerleri daha ucuz bir alternatif. Karşılaştırmayı bir de KMH faiz uygulamalarıyla yaparsanız, o zaman bu resimde kimin tefeci olup olmadığı iyice karışır ve biz de bunu istemeyiz.