Mortgage brokerlığı mevcut kanuni düzenlemeler kapsamına girmiş değil. 5582 sayılı mortgage kanunu kapsamında öncelikle kanun koyucu otorite, konut finansman kuruluşları ve bireysel tüketiciler arasında gerçekleşen birincil piyasa işlemlerini düzenlemeye çalışmış. Sözleşme öncesi bilgilendirme formu, gayrimenkul değerleme şirketleri ve uzmanları bunlar ile ilgili lisanslama süreçleri gibi. Daha sonra birincil piyasa işlemlerinin sonucunda oluşan teminat havuzları ve bu teminat havuzlarının menkul kıymetleştirilerek ikincil piyasalarda satışa sunulması hakkında düzenlemelere gidilmiştir, ancak mortgage brokerlığı dışarıda kalmıştır. İstanbul umum emlak komisyoncuları odası, bu meslek grubunu tarafından sağlanabilecek hizmetlerinin kalitesini bir standarta getirebilmek için çaba sarfetmekte. Odanın vizyonu emlak komisyonculuğu ve mortgage brokerlığı faaliyetlerinin yan yana aynı çatı altında yürütülmesi yönündedir.
Mortgage gibi global ve derinlikli bir sektörde faaliyet gösteren tarafların görev, gelir ve sorumlulukları net bir şekilde çizilmiş olmalıdır. Sektör içerisinde yapılan yanlış uygulamaların toplumsal ve ekonomik sistemsel etkilerini çok süratli ve zincirleme bir şekilde yaşanacaktır.
Emlak komisyonculuğu ana faaliyet geliri olan gayrimenkul alım satımından oluşan komisyon ve benzer gelirlerin mortgage brokerının faaliyetlerinden sağladıkları gelirlere dahil olmasının muhtemel sakıncaları neler olabilir. Alım satım işleminden sağlanacak komisyonun yüksek ve cazip olması durumunda tüketicilerin finansal yapılarına uygun olmayacak borçlanma alternatiflerine yönlendirilmesi söz konusu olur. Bu da ekonomik dalgalanmalarda ve gayrimenkul fiyatlarının düşmesi gibi durumlarda, benzer şekilde yönlendirilmiş müşterilerin ödeme güçlüğüne düşmesine neden olacaktır.
Ödeme güçlüğüne düşen tüketicilerin sayısında beklenmedik bir artış olursa bu, tüketicilerin teminatlarının dahil oldukları havuzların değerlemesini olumsuz yönde etkileyecektir.
Teminat havuzlarının oluşturduğu menkul kıymetlerin getiri performaslarına direkt etkisi olacaktır.
Mortgage ikincil piyasa ürünlerinden oluşan menkul kıymetlerin, diğer yatırım araçlarının sunduğu getiriler ile rekabet edememsi durumunda, menkul kıymetleştirmenin satışından elde edilmesi beklenen kaynak miktarı olumsuz etkilenir. Bu durum mortgage borçlanma maliyetlerinin yükselmesine, yüksek maliyetli mortgage kredileri de sektörün yavaşlamasına sebep olur.