5582 sayılı kanun, leasing şirketlerine islami mortgage uygulamalarından biri olan kira yöntemi ile mortgage kredisi vermek imkanı sağlıyor. Ancak şu anda Türkiye’de faaliyet gösteren leasing şirketleri mortgage pazarlamasına başlamadılar.
Bunun sebeplerinden biri Türkiye’de faaliyet gösteren leasing şirketlerinin hemen hepsinin mortgage satmaya yetkili bankaların iştirakı olması. Dolayısı ile ana şirket, bu konudaki portföyünü geliştiririken bankaya öncelik veriyor.
Leasing şirketleri arasında, mortgage kredilerine girmeleri durumda portföylerinin genişletebilmesini imkan verecek mevcut sermaye ve kaynak yapısı güçlü olanların sayısı oldukça sınırlı. Halihazırda faaliyet gösteren leasing şirketleri tarım, iş ve torna makinaları kiralamaya yoğunlaşmış durumdalar ve yüksek kar marjlarıyla çalışmalarını sürdürüyorlar. Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli leasing şirketleri, yurtdışından daha ucuz maliyetli kaynak bulabiliyorlar. ve bu da onlara bir fiyat avantajı kazandırıyor.
Bu şirketler mortgage kredisi vermek için lisans başvurusunda bulunmuşlar, ancak SPK bu konuda biraz bekle ve gör stratejisini tercih ediyor.
Bilindiği gibi mortgage sisteminin en kritik özelliği olan alınan teminatların menkul kıymetleştirilmesi ile ilgili İTMK çalışma SPK tarafından yeni tamamlandı ve konunun muhattabı taraflar ile paylaşılarak görüşe yeni açıldı. SPK’nın altyapı tam olarak hazırlanmadan bu konuda faaliyet gösteren firmaların sayısının artmasına ve bireysel yatırımcının aleyhine gelişecek olaylara engel olmak için temkinli davranmak istemesi anlaşılabilir. Görünüşe bakılırsa yakın bir gelecekte uzun vadeli konut finansmanı için tüketicilerin başvurabilecekleri kurumların sadece bankalar ve katılım bankalarının ötesine geçmesi pek mümkün değil. Leasing şirketlerii üzerinde kiralama usulüyle mortgage çok yakın tarihte hayata geçmeyecek gibi görünüyor.