Bankalararası kart merkezi’nden BKM yapılan yazılı açıklamaya göre kart sahteciliği giderleri, şifreli döneme geçişin başlamasından bir yıl öncesine göre, yaklaşık yüzde 80 oranında düşüş gösterdi. Chip&PIN kredi kartı kullanırken şifre girme zorunluluğu uygulamasıyla birlikte bu gider, 2005 yılında 26 milyon 585 bin 637 lira iken 2008’den 6 milyon 199 bin 75 lira oldu.
BKM verilerine göre, 2008 yılı, bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında, internet üzerinden yapılan alışveriş hergün artmasına rağmen, internet alışverişlerindeki sahtecilik giderlerinin düştüğü gözlendi. 2007’de 9 milyon 276 bin 337 lira olan tutar, 2008’de 7 milyon 812 bin 5 liraya düştü. BKM genel müdürü sertaç özinal’a göre bu düşüşün sebebi son yıllarda gelişen teknolojiye paralel olarak, elektronik ticarette güvenlik sağlama amacıyla oluşturulan 3D secure sistemi. Özinal ayrıca Chip&PIN ile kredi kartı kullanımında şifre uygulamasına birçok avrupa ülkesinden önce geçen Türkiye’nin kart güvenliğini sağlama konusundaki başarısının, “Avrupa’daki birçok ülkeye örnek teşkil edecek düzeyde” olduğunu ifade etmiş.
Bu açıklama, artan kredi kartı ödemesi gecikmelerden kamuoyunun dikkatini uzaklaştırıp, kredi kartının ne kadar güvenli bir ödeme sistemi olduğuna dikkat çekmek için yapılmış gibi geldi bize. Öncelikle zaten şifreli dönem öncesi kredi kartı sahtekarlığının tavan yapmış gibi geldi bize. Öncelikle zaten şifreli dönem öncesi zira kredi kartı sahtekarlıklarıyla oluşan kayıpları, gelişen tüketici hakları ve kredi kartları yasaları nedeniyle bankalar üstlenmek zorunda kalıyordu.
Bu durum bankaların ve kredi kartı şirketlerinin karlarının önemli oranlarda etkilemeye başlamıştı.
Şifreli döneme geçiş öncesinde bilgisayar kullanmayı bilen neredeyse herkes internetten kolayca indirebilecek programlar ile kredi kartı numarası üretip, bu kart numaraları ile veya çalıntı kart bilgileriyle internet üzerinden mal ve hizmet alabiliyordu. Bu tip kart sahtekarlığındaki artışın en büyük nedeni, evlere giren kişisel bilgisayarlar ve internet kullanımı olarak özetlenebilir.
Çeşitli yollar ile temin edilen kredi kartları numaralarını kolayca üzerinde manyetik bant bulunan herhangi bir plastik karta transfer etmek herkes tarafından yapılması mümkün olmasa da yapabilmek için gerekli altyapı, teknolojinin ve bilginin çok daha kolay elde edebilir olmuştu. Yukarıda bahsedilen şifreli dönem öncesinde kart kopyalamak suretiyle yapılan sahtekarlıklar, kredi kartı ödeme sistemlerinde geliştirmeye gidilmesindeki en önemli nedenlerden.
Kısacası bizce, haberde bahsi geçen yazılı açıklamada belirtilen şifreli dönem ve 3D secure işlemlere geçişin asıl nedeni, sahtekarlık nedeniyle oluşan zararların ağırlıklı olarak bankalar tarafından karşılanması.
Chip&PIN uygulaması, kart kopyalama işlemlerini oldukça azalttı, buna hiç şüphe yok. Ancak bu duraklama dönemi ne kadar daha devam eder emin değiliz. Teknoloji, özellikle de kişisel bilgisayarların gelişimi ile çipli kartlarla ilgili başka bir riskin ortaya çıktığını görüyoruz.