Malesef bu sorunun cevabı net bir “evet” tüketicilerin kredi kartı tercihlerinde en etkili olan özelliklerin başında taksit imkanı gelirken, puan kazanımı ikinci sırayı alıyor. Ama bu yüksek talebe rağmen kredi kartı programlarındaki genel puan kazanımlarında son yıllarda oransal olarak önemli gerilemeler var. Bununla beraber avantajlı puan kullanımına imkan veren uygulamalar da yok denecek kadar azaldı.
Herşeyin başlangıcı karşılıklar
Bu gerilemenin miladı, BDDK’nın bankaları biriken puanlık için karşılık ayırmak zorunda bırakmasıdır diyebiliriz. Bu zorunluluğun ardından kredi kartıyla alışverişlerden kazanılan puanların hesaplanmasında kullanılan katsayılarda ince ayara gidildi. Bir zamanlar yaklaşık binde 6’lara varan kazanımlar günümüzde binde 2’lere kadar geriledi. Bunun yanı sıra belli bir süre kullanılmayan puanlar veya miller birçok kredi kartı programında silinmeye başlandı.
Kar motivasyonlu hareketler bunlar
Tabi bu konudaki gelişmelerin nedenini konuyla ilgili bir bankacıya sorsanız, size düşen kar marjlarından ve kampanyalarla verilen puanların aslında çok fazla arttığından bahsedecektir. Aslına bakarsanız bu açıklamalarda haklılık payı da yok değil. Kampanyalı kazanımlarda önemli bir artış var, çünkü bu şekilde yatırılan puanların bir hafta ila bir ay arasında değişen bir kullanım süresi var. Yani son kullanım tarihine kadar harcanmayan puanlar geri alınıyor. Bu da karşılık ayırma derdinden ve unutulan puanların gelecekte hatırlanarak kullanılma riskinden kurtulmuş olmaları anlamına geliyor.
Kredi kartı puan kazanımlarında kampanya dışı kazanımlarda ise gerçekten gerileme var, çünkü kazanılan puanlara karşılık ayırmak bankaların karlılıklarını etkileyen bir zorunluluk. Standart bir alışverişte kazanılan puanın silinmesi iki seneyi buluyor. Bu biriken puanlar milyonlarca karttan oluşan portföylerde doğru yönetilmezse karlılıkta önemli bir baskı yaratıyor. Bu tür ayarlamalar müşteri memnuniyeti açısından önemli sıkıntılara sebep olsa da, bankalar paradan para kazanan ticari işletmeler olduğuna göre bu hamleleri normal karşılıyoruz.
Ama bu size, gelişmeleri kabullenip razı gelmeniz gerektiği gibi bir tavsiye verdiğimiz anlamına gelmesin.