Bankalarca krediler ve diğer alacaklar için ayrılacak karşılıklar hakkında yönetmelikte donuk alacaklar ve suriye’de yerleşik kişilere kullandırılan kredilerle ilgili değişiklikler yapıldı.
Resmi gazete’de bugünkü sayısında yer alan bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu BDDK yönetmliğiyle ilgili yönetmeliğin 4. maddesine eklenen cümle uyarınca, bankalar, kredi ve diğer alacakları için bunlara ilişkin ödemelerin tahsilindeki gecikmelerin gerçekleştiği ay sonuna kadar gerekli karşılığı ayırmak zorunda olacaklar.
Yönetmeliğin donuk alacaklarla ilgili 5. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişikliğe göre, borçlu cari hesap şeklinde kullandırılan ve herhangi bir vade kaydı bulunmayan nakdi kredilerde;
Dönem faizleri ile ferilerinin vadesinden veya ödenmesi gereken tarihten itibaren 90 günden daha fazla sürede ödenmeyerek anaparaya ilave edilmesi veya, Borcun hesabın kat edilmesini izleyen 90 günden fazla sürede ödenmemesi veya, yönetmeliği 11. madde hükmüne uygun olmayan bir şekilde kredi borçlusuna bir başka kredi açılarak tahsili gecikmiş olan faizlerin ve anaparanın finanse edilmesi veya, hesap limitinin 90 günden daha fazla kesintisiz olarak aşılması durumunda alacak, donuk alacak kabul edilerek ilgili grupta tasnif edilecek.
Bu kapsamda bir alacağın donuk alacağa dönüşmesi nedeniyle gayri nakdi kredisinin veya bu müşteriyle ilgili olarak “türev finansal araçlardan alacaklar” hesaplarında izlenen tutarlarında donuk alacak kapsamına alınması durumunda, bunların bankaların kredi işlemlerine ilişkin yönetmelikte belirtilen krediye dönüştürme oranlarıyla çarpılması suretiyle bulunacak tutar üzerinden özel karşılık ayrılacak.
Ancak, gayrinakdi kredinin veya türev finansal araçlardan alacakların nakde dönüştüğü andan itibaren, nakde dönüşen tutarın tamamı donuk alacak olarak dikkate alınacak.
Yönetmeliğin 12. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, 5. maddeye göre donuk alacak olarak kabul edilen kredi ve diğer alacaklar değerlemeye tabi tutulmayacak ve bunlar için faiz tahaakuku ve reeskontu yapılmayacak.
Yönetmeliğe göre BDDK, kredilerin kullandırılacağı sektörlerin ve ülkelerin risk durumlarını dikkate alarak bu madde belirtilen oranlardan daha yüksek oranlar belirlemeye yetkili olacak.
Bankalar ayrıca teminatlarını, risk doğuran herhangi bir gelişme ortaya çıktığında veya bundan bağımsız olarak makul aralıklarla, önemli ölçüde değer düşüklüğüne maruz kalıp kalmadıklarını tespiti bakımından değerlendirecekler.