Kredilerin takibe dönüşüm oranında ekonomik krizin etkilerinin sürdüğü yunanistan yüzde 37 ile başı çekerken, bireylerin ve kurumların ödeme kabiliyetine ortaya koyan bu göstergede türkiye, yüzde 3,3 ile diğer birçok ülkeden pozitif ayrışıyor.
Bankacılık düzenleme ve denetleme kurumu BDDK ve IMF’nin 2016 verilerinden derlenilen bilgilere göre, kredilerin takibe dönüşüm oranında yunanistan yüzde 37 ile ilk sırada bulunuyor. Buna göre her 3 yunan vatnadaşından biri kredi borcunu ödemede sıkıntı yaşıyor.
Batık kredi sıralamasında ikinci sırada rusya ile yaşadığı gerginliğin ardından ekonomisi daralan ukrayna bulunuyor. Buna göre ukrayna’nın 2015 yılında yüzde 19 seviyesinde bulunan batık kredi oranı, 2016 yılında yüzde 30,4 düzeyinde seviyesine tırmanmış durumda.
Ukrayna’yı yüzde 12,2 ile portekiz, yüzde 11,3 ile romanya, yüzde 10 ile macaristan izlerken takipteki kredilerin toplam krediler içindeki payı rusya’da yüzde 9,2 hindistan’da yüzde 7,6 ispanya’da yüzde 6,1 çek cumhuriyeti’nde ise yüzde 5,2 olarak hesaplanıyor.
Söz konusu oran polonya’da yüzde 4,4 fransa’da yüzde 3,9 brezilya’da yüzde 3,8 olarak kayıtlara geçiyor.
Türkiye ise gerek küresel ekonomi gerekse yurt içinde yaşadığı olumsuz gelişmelere rağmen kredilerin takibe dönüşüm oranında yüzde 3,3 ile birçok ülkeden daha iyi durumda bulunuyor. Türkiye’nin 2002 yılında takipteki kredilerinin toplam kredi içindeki payı yüzde 17,6 idi. Türkiye’yi yüzde 3,2 ile güney afrika, yüzde 3 ile endonezya ve kolombiya takip ediyor.
Kredilerine en sadık ülke ingiltere
Öte yandan AB’den ayrılma kararı brexit alan ingiltere, kredilerin takibe dönüşüm oranında yüzde 1,4 ile en iyi performansı sergiliyor. İngiltere’de söz konusu oran geçen yıl yüzde 2,7 seviyesinde bulunuyordu.
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de ile japonya’da takipteki kredilerin toplam krediler içindeki payı yüzde 1,5 seviyesinde gerçekleşirken, yüksek tasarruf oranları ile dikkati çeken çin’de bu oran yüzde 1,7 düzeyinde seyrediyor.
Ekonominin genel durumu açısından öncü gösterge niteliği taşıyan takipteki krediler, ekonomide bireylerin ve kurumların ödeme kabiliyetini, bankalar da da aktif kalitesini ve risk düzeyini gösteriyor. oranın sağlıklı bir şekilde tahmin edilebilmesi ekonomik birimlerin politikalarını, bankaların da bilançolarını etkin bir şekilde yönetmelerine imkan tanıyor.