Bazılarınızın bilebileceği gibi, konut kredisi ile alınan evlerde standart uygulamada ev bedelinin maksimum yüzde 70’ine kadar kredi kullanabiliyorsunuz. İlgili firma sizi evin yüzde 70’lik bedeli için yine bankaya yönlendiriyor. Kredisiz kısım için ise yüzde 1’lik peşinat alıyor ve gayrimenkul tutarının yüzde 29’una denk gelen kısmını 6 ay sonrasına erteliyor. Yani bu plandan faydalanan tüketiciler evlerini yüzde 30 ila 40 arası daha pahalıya alıyorlar, ancak bu aradaki farkı inşaat firmasına 6 ay geç ödüyorlar. Pek akıllıca alışveriş gibi gözükmüyor ama burası Türkiye, elbette bu teklifi kendine uygun bulup alım yapanlar olmuştur.
Gayrimenkul talebi ne durumda.
Türkiye’deki gayrimenkul talebiyle ilgili habere geri dönersek, Türk tüketicilerinin şu anda karşımıza çıkan olumlu sinyallere aldanıp mortgage’la gayrimenkul alımına yönelik hareket etmelerinin önemli bir risk içereceğine inanıyoruz. Her zaman dediğimiz gibi, almak istediğiniz gayrimenkul değerinin yarısı kadar bir birikime saihpseniz, hane gelirinize katkıda bulunan kişiler çalıştıkları işyerlerinde 12 aydan daha uzun bir süredir çalışmaya devam ediyorsa, doğru önlemleri almak kaydı ile işsizlik sigortası kredi sigortası fiyatların gerçekten avantajlı bir şekilde gerilediğine inandığınız gayrimenkulleri satın alma yoluna gidebilirsiniz. Ancak şu anki ekonomik göstergeler, ne ülkemiz ne de dünya için kötü günlerin sona erdiği anlamına gelmiyor.
Özellikle 2009’un 3. çeyrek sonuna kadar temkinli olmak gerektiğini yaz rehabetinin sonuna gelinmesiyle ekonomik açıdan şiddetli sarsıntılarla karşılaşabileceği endişesine taşımaktayız.
Farkettiyseniz ilgili haberde demeç veren ve ana gelir kaynağı gayrimenkuldeki taleple bağlantılı olan kişiler brokerlarından ergün yenen ve DD mortgage satış ve pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı gökalp arslan talebin arttığına dair işaretlerden bahsetmelerine rağmen, rakamsal olarak son iki haftalık talep artışından bahsediyorlar. Çok uzun süredir yaprak kımıldamayan bir sektörde bu tür sıçramalar grafiksel olarak dikkat çekse de, gelecekle ilgili olumlu sinyaller olarak yorumlanması mümkün değil. ” Gayrimenkule talep artacak: hatta arttı bile, fiyatlar da bununla beraber patlayacak. Avantajlı fiyatlardan yararlanmak için daha fazla beklemeyin” şeklinde suni talep yaratmaya yöneltici yönlendirmelere daha fazla beklemeyin” şeklinde suni talep yaratma yöneltici yönlendirmelere dayalı karar vermek yerine, birikimleriniz ve yakın gelecekteki iş güvenliğine bakarak gayrimenkul almaya karar vermeniz çok önemli.
Gayrimenkul treninde minik bir hareket var, ancak bu mesafeden gara mı giriyor yoksa gardan mı çıkıyor anlamak mümkün değil. İmkanları zorlayıp riske girmenin hiç zamanı değil.