Bu uygulama bize, ülkemizde ücretli çalışan herkese kesilen işsizlik sigortası düzenlemelerini anımsatıyor. Sistem herkesten kesinti yaparken, bu sistemden maaş almak için gerekli şartları zorlaştırıp, sınırlı bir kesimin bundan yararlanmasına yol açıyor ve sistemden çıkılması halinde burada toplanan paraların devlet kaynaklarına aktarılmasını amaçlıyor. BES sistemindeki bu yeni düzenlemede, avantajın daha kolaylı ve şartlara bağlı olarak sunulmasındaki motivasyonun, ek bir kaynak yaratma çabası olduğunu düşünüyoruz.
Bu yeni uygulama, sisteme dahil olan tüketicilerin erken ayrılmaları durumunda kayıplarının daha da artmasına sebep olacak. Şu anda 2.7 milyon kişinin bulunduğu sistemde, 1 milyon kişinin sisteme girip erken ayrıldığı için emeklilik yönetim ücreti, giriş aidatı ve hatalı stopaj uygulaması nedeniyle kayba uğradığı zaten malum. Şimdi bir de vergi avantajından mahrum kalınacak. Bu gelişmeleri erken yaşta BES’e dahil olmanın hiç bir avantajı kalmaması şeklinde yorumluyoruz. Yani daha önce bahsettiğimiz gibi: “45 yaşını bekleyip dahil olunması durumunda 10 sene brüt asgari ücretin %25’ini aşmayacak bir prim ödeyerek emekliliğe hak kazanırlarsa maksimum fayda sağlanır” gibi bir durum ortaya çıkıyor.
Öte yandan bu konunun potansiyel BES katılımcısına nasıl aktarıldığı da önemli. Medya da kimse BES katılımcılarına şu an için “fayda sağlayan vergi indirimi kaldırılıyor.” demiyor. “Zamana yayılmış ve bazı şartlara bağlı kademeli faydalanmanın mümkün olduğu devlet katkısı geliyor” da demiyor, sadece “devlet katkısı geliyor” diyor o kadar. Bu gelişmenin BES vergi indiriminden azami şekilde yararlanan veya katıldıktan sonra erken ayrılmak zorunda kalacak katılımcılar için bir faydası olmadığı aşikar olmakla beraber, devlet katkı payının bireysel emeklinin fonlarının büyümesine bir katkı sağlayacağı yadsınamaz.
Bu gelişmeler sonucuna özellikle BES sistemine erken yaşta girmeyi düşünen kişilerin şapkalarını önlerine koyup, alternatiflerini inceleyip daha dikkatli seçimlerde bulunmaları gerekiyor.