Maalesef inşaat sektörü bankacılık kadar sıkı kontrol edilen bir sektör değil ve görsel ve yazılı medyada yer alan bu birbirinden görkemli ve cüretkar projelerin gerçekleştirilebilir olup olmadığının kontrolünü yapan regülatif bir otorite bulunmuyor.
İnşaat sektöründe kabul gören bu modelle tüm projelerin kazasız belasız tamamlanabilmesi için, ülkemizde ev alabilecek birikim ve mali yapıdaki insanların ikinci veya üçüncü evlerini almak için önüne geçilmez bir isteği olması gerektiği için bu durum devam ettirilmesi bize çok mümkün gelmiyor. Sizi bilemeyiz ama biz yakın çevremize baktığımızda böyle bir talep göremiyoruz. Çok büyük inşaat şirketleri gayrimenkul yatırım ortaklıkları GYO mecrasını deniyor. GYO SPK denetimine tabi oldukları için işlerini biraz daha fazla güven telkin ediyorlar. Diğer inşaat şirketleri ise ellerindeki kaynakları inşaatı tamamlamaya ayırmak yerine, reklama ve sonrasında satış ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık veriyorlar. İşte bizi endişelendirenler de bu gruba giren firmalar. Ülkemizin çok büyük bir refaha çok kısa sürede ulaşmaması durumunda, bu modelin patlaması ve onbinlerce insan mağdur olması işten bile değil.
Peki bu risk karşısında tüketicilerin ne yapması gerekiyor. Bu konuda dikkat edilecek bazı detaylar ve bilinçli tercihler bireylere koruma sağlayacaktır. Bireylerin dikkat edebilecekleri konuların başında, sahip olmak istedikleri konut tercihlerini mümkün olduğunda tamamlamış veya tamamlamasına bir seneden az kalmış projelerinden yana kullanmaları geliyor. Ayrıca GYO tarafından geliştirilen projelerin tercih edilmesi de daha iyi olacaktır. Finansman imkanını bankalar aracılığı ile değil de, kendi imkanlarıyla sağlayan şirketlerden kesinlikle kaçınmak gerekir.
Bunun yanısıra sıfır veya tamamlanmamış projelerden konut alırken paranız varsa bile konut kredisi kullanmayı tercih etmek de belli bir koruma sağlayacaktır. Zira 5582 sayılı mortgage yasasıyla tüketicilere sağlanan sınırlı sayıda avantajlardan biri de, satın alınan konut ile ilgili firmanın tamamlama, teslim vb. sorumluluklardan bankaların da müteselisinden sorumlu olmalarına imkan veren düzenlemelerdir. Tamamlanmamış bir konut için kredi kullanıldığında, krediyi veren banka kullanılan konut kredisi tutarı kadar konutun tamamlanması ile sorumludur. İnşaat şirketi o projeye dahil olacak banka bulamadıysa, siz de dahil olmak için önceden birkaç kere düşünmelisiniz demektir.
Maket satış olarak da bilinen, şu sıralarda gerek görsel, gerekse yazılı basında özellikle karşımıza çıkan bu tarz proje satışlarında firma ne kadar büyük olursa olsun, bankanın da bir nevi garantörlüğünü de sağlanmış olacağından, alımı banka kredisi ile yapmaya özen göstermek gerekir. Banka desteği olmayan maket projelere fiyatları ne kadar avantajlı olursa olsun dahil olmaktan kaçınılması, sonradan karşılabilecek mağduriyetlerin önüne geçecektir. Kredi kullanımında ise doğru kredi seçimi tüketiciler için ayrı bir mesai ve beceri gerekir. Bu konuda öncelikle mortgage danışmanlığı hizmeti veren servislerden destek almanızı tavsiye ediyoruz. Eğer konut kredisi kullanmayı düşünüyorsanız, ziyaretçilerimize özel 250 tl değerindeki mortgage danışmanlığı hizmetinden ücretsiz yararlanabilirsiniz. Bu konudaki diğer önerilerimizi de önümüzdeki günlerde sizlerle ayrı bir makalede paylaşıyor olacağız.