Mahkeme kararında, yüzde 15 stopaj kesintisinin davacının elde ettiği getiri üzerinden yapılması gerektiği, bu nedenle de davacıdan fazladan kesilen 4 bin 460 TL’nin iade edilmesi gerektiği belirtilmiş. Kararda, davacının söz konusu tutarın faiziyle geri ödenmesi talebi ise, bu yönde bir yasal düzenleme bulunmadığı için kabul edilmemiş. Kararın tebliğinden itibaren maliye’nin 30 gün içinde itiraz yolunun açık bulunduğu da kararda belirtilmiş.
İlgili mahkeme kararına eğer maliye itiraz etmezse maliye tarafından karara itiraz edileceğine kesin gözüyle bakabiliriz zira aliyenin itirazı sonuçlanana kadar en azından hayat sigortasından ayrılıp söz konusu kesintiye uğramış diğer tüketicilerin ilgili mahkeme kararını örnek göstererek fazla kesintilerin iade edilmesinin önüne geçecektir. tüm bireysel emeklilik ve yaşam sigortasından yararlanan sigortalılar için emsal teşkil edebileceği ileri sürülüyor.
Başvuru yapmayı düşünen tüketicilerin örnek kararı çıkartan Max Steinbuchel kadar yüklü bir iade alacağı yanılgısına kapılmasını istemeyiz. Sonuçta bir iade yapılacaksa, alınmış anapadan yapılan yüzde 15’lik kesinti tutarı iade edilecek. Tabi herkesin birikimi kendisi için önemlidir. Bu konuda maliye’nin izleyeceği yol çok önemli olacak gibi gözüküyor. Gelişmelerden sizleri haberdar ediyor olacağız.
Kararın bir başka önemi de hayat sigortalarının yanısıra, bireysel emeklilik sistemi BES ile ilgili yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan temel yaklaşımın tümünü gözden geçirmeyi gerektirecek olması.
Konuyla ilgili olanların bilebileceği gibi sadece 10 yılı doldurmayanlar değil, 10 yılı dolduranlar ya da BES’te yaş sınırını dolduranlar için de, süre sonu oluşan birikimden kısmi iskonto yapıldıktan sonra stopaj uygulaması yer alıyor. Bu durumda aynı şekilde ana paradan da vergi alınması sonucunu doğurmakta. Mahkemenin ana paranın vergi dışını tutma yaklaşımı sigorta sektörü ve tüketiciler açısından son derece olumlu olacağınız düşünüyoruz. Şahsen BES gibi uzun süreli bir taahhüt gerektiren sistemine katılmamıza engel olan unsurlardan birisi de buydu ve bunun ortadan kalkması ile BES’in cazibesi biraz daha artırmış olacak.
BES gibi bir sistemde uzun süreli kalmayı teşvik etmek amacına yönelik uygulamalar yer alıyor. Emeklilik şirketleri ise kısa sürede poliçeden vazgeçebilmeyi vergisel açıdan kolaylaştırmayı sistemdeki devamlılığı tehdit edecek bir yaklaşım olarak değerlendiriyor. Bu kararın emsal oluşturacağı ve bu sebeple de maliye’nin bu konudaki vergi politikası ve bu sigortalara sağladığı vergi teşviki yaklaşımları dahil konunun tüm boyutlarını gözden geçirmesini gerekebilir.