Eurostat tarafından açıklanan son verilere göre AVRO bölgesinde enflasyon yavaşladı ve şubat ayındaki %2,6’dan geçen ay %2,4’e geriledi. Bu yavaşlama daha önceki ön tahminlerle uyumludur ve avrupa merkez bankası’nın ECB haziran ayında beklenen faiz indiriminin ilişkin durumu güçlendirmektedir. Rapor da ayrıca, değişken gıda ve enerji fiyatları hariç tutulduğunda temel fiyat artışının %3,1’den bazı bölümlerinde baskısının devam ettiğine işaret etti.
Geçtiğimiz yıl boyunca enflasyon hızlı bir düşüş göstermiş ve ECB’nin haziran ayından itibaren faiz oranlarını düşürmeye başlamasına zemin hazırlamıştır. Bu hamle, yakın vadede düzensiz fiyat artışı verileri ve ECB’nin %2’lik hedef enflasyon oranına kademeli bir yaklaşım olasılığına rağmen bekleniyor. Euro bölgesinin enflasyon dinamikleri şu anda birbirine zıt güçlerden etkilenmektedir. Aşağı yönde daha yavaş ücret artışı, durgunluğa yakın bir ortamda zayıf talep sıkı maliye politikası çin’den ucuz ithalat ve ılıman bir kışın ardından düşük gaz fiyatları gibi faktörler enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskıya katkı bulunmaktadır. Buna karşılık, artan petrol fiyatları ve zayıflayan avro yukarı baskı oluşturmaktadır. Avro yılbaşından bu yana dolar karşısında yaklaşık %4 değer kaybetmiştir. Bu düşüş kısmen, süregelen enflasyon nedeniyle ABD merkez bankası’nın faiz indirimlerini yavaşlatacağı yönündeki beklentilere bağlanmaktadır.
Bu baskılara rağmen, ECB’nin faiz indirimlerine ilişkin piyasa beklentileri azalmış olup, yatırımcılar bu yıl sadece 75 baz puanlık bir indirim beklenmektedir ki bu da haziran ayındaki faiz indiriminin ardından iki faiz indirimi anlamına gelmektedir. Bu iki ay önce görülen dört ila beş faiz indirimine kıyasla bir azalma anlamına geliyor.
TS Lombard ve ING analistleri, emtia ve enerji fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkisini yorumlarken, euro bölgesinin enerji maliyetlerine karşı önemli bir duyarlılığı olduğuna dikkat çekti. ECB henüz enflasyon görünümü petrol fiyatları ve döviz kuru dalgalanmalarına göre ayarlama ihtiyacı duymamış olsa da, orta doğu’daki çatışmaların potansiyel tırmanışı ve petrol fiyatlarındaki artış endişe yaratıyor.
Bazı uzmanlar petrol ve doğalgaz fiyatları arasındaki gelenksel korelasyonun zayıfladığını yani petrol fiyatlarındaki bir artışın eskiden olduğu gibi enflasyonist etki yaratabileceğini savunuyor. Bununla birlikte, petrol fiyatları artmaya devam ederse, yılın ikinci yarısında enflasyonla katkıda bulunabilir.