Türkiye’de faaliyet gösteren tüm bireysel emeklilik sistemi BES şirketlerine baktığımızda gördüğümüz manzara bize BES’in geleceğiyle ilgili çok sevimli bir tablo çizemiyor. 1 eylül 2012 tarihine kadar BES şirketlerinin tamamı tüm satış stratejilerini gelir vergisi indirim imkanlarına dayandırırken, 1 ocak 2013 tarihi itibariyle %25’lik devlet katkı payı’nın satış stratejilerinde kullanmaya başladılar. Daha işin başından beri tüm satış stratejilerini devletin sağladığı imkanlara dayamış bir sektör gelecek için ne kadar güven verebilir ki.
Ülkemizde faaliyet gösteren ağırlığı yabancı olan BES şirketleri ürün geliştirirken bilgi birikiminden faydalanmak yerine, hepsi bir “Devlet katkı payı” tutturmuştur gidiyor. Üstelik çoğu insanda bunu ciddiye alıp dinliyor, bir allahın kulu da “Peki devlet bile katkı payı veriyor, sen ne veriyorsun” diye sormuyor. Mevcut BES uygulamalarına baktığımızda bu yaklaşıma yanıt verebilecek tek kampanyanın şimdilik denizbank’ın metlife ile beraber yaptığı, ilk sene için %5 ek katkı payı sunduğu kampanya olduğunu görüyoruz. Bu kampanyayı sektörde farklı bir yaklaşım olması nedeniyle daha sonra inceleniyor olacağız.
Bizim görüşümüze göre neredeyse tüm emeklilik şirketlerinin empoze ettiği %25’lik katkı payı işe tam detayına vakıf olmayanlar için memnuniyetsizlik yaratabilecek önemli detaylar içeriyor. Bu nedenle, BES şirketlerinin üstüne basa basa bahsettiği %25’lik devlet katkı payı hakkında bilinmesi gerekenleri sizinle paylaşmak istedik.
Devlet katkı payı katılımcıya kademeli olarak serbest bırakılıyor.
Emeklilik şirketlerinin ballandıra ballandıra anlatmakla bitiremedikleri yeni devlet katkı payı uygulamasında, devletin yaptığı katkı, belirlenen hak ediş süreleri ve oranlarına göre kademeli olarak serbest bırakılıyor.
Geçmişten gelen poliçe sahiplerinin, taahhüt edilen katkı payından yararlanabilmek için bir defaya mahsus olarak 3 sene boyunca 2016 yılına kadar sistemde kalmaları gerektiğini de hatırlatalım.
Devlet katkı payı nemalandırılmasıda kontrol devlette
Emeklilik gibi uzun bir döneme yayılan amaca yönelik yatırımlarda birikimlerinin değerlendirilidiği fonlar da kritik önem taşıyor. Devlet tarafından tahsis edilen katkı paylarının nasıl değerlendireleceği konusu şu anda net değil. Devlet yukarıdaki şartlar çerçevesinde serbest bırakacağı konusu şu aşamada net değil. Devlet yukarıdaki şartlar çerçevesinde serbest bırakacağı katkı paylarını riskli veya devletin borçlanma maliyetini artıracak fonlarda değerlendirmek istemeyecektir. Şu anki durumda nemalandırma durumu yok ama sistem çok yeni ve bu durum ilerde olmayacak anlamına da gelmiyor. Ama birikimlerinizden bağımsız bir nemalandırma ne kadar verimli olur onu bekleyip görmek gerekecek.