Bu sabah itibariyle baktığımızda yurtdışı vadeli işlem kontralarında altının 1105 dolar civarlarında görkemli bir açılış yaptığını görüyoruz. Altının üzerinde devam eden taleplerin üstüne bir de piyasalarla ilgili açıklanan veriler olumsuz veya endişe verici olarak yorumladıkça altının fiyatı tavana vuruyor, daha sonra tavanı deliyor, zaman içerisinde delik biraz daha genişliyor ve ardından bir sıçrama daha geliyor. Bugün eşim bana “mevcut portföyümüzün içerisindeki altın payını daha da arttırsak mı” şeklinde bir soru ile geldi. Muhtemelen bu soru sadece bizim aile gündemimizin dışında birçok yerde daha değerlendiriliyor. Ancak altın fiyatlarının şu an geldiği noktada henüz pozisyon almamış ancak almayı düşünenler varsa, oldukça temkinli olmalılar. Piyasalar ile ilgili gelişmeleri takip ettiğimiz sitelerden biri olan MarketWatch’da bu konudaki güncel bir makale de bahsedildiği gibi, altın fiyatlarında yaşanan her sıçrama bir aşırı alım var izlenimi yaratsa dahi, piyasada açıklanan ekonomik verilere bağlı olarak hala kazanç sağlamanın mümkün olduğu marjlar mevcut.
Aynı makalede içinde bulunduğumuz günde altının tekrar bir sıçrama yapabilmesi 1107 1112 bölgesini kırması gerektiği aksi halde 1091 1080 dolar arasında kalan bölgeye kadar bir düzeltme yaşayabileceğinden bahsedilmiş.
Evet altın oldukça yükseldi, üstelik tüm dünya ekonomilerde düzelme olduğuna dair büyüme verileri ile ilgili açıklamalar olmasına rağmen. Yurdumun güzel bir deyimi vardır, “taşıma su ile değirmen dönmez.” Tüm dünyada gözlemlenen bu düzenlemelerin sebebine inmeye kalktığımızda, açıklanan bu verilerin altında merkez bankalarının piyasalara enjekte ettiği nakit, bununla beraber indirilen faizler ve hükümetler tarafından açıklanan teşviklerin olduğunu görüyoruz.
Daha geçen hafta açıklanan verilere göre ülkemizde otomativ sektörüne yapılan teşvikin sona ermesinin ardından, otomotiv satışlarının yüzde 75 gerilediği açıklandı. işsizlik rakamları hala çok yüksek ve ülkemizde bugüne kadar hayatta kalabilen kobiler hala varolma mücadelesi vermeye devam ediyorlar. Bankaların mevduat olarak doğru dürüst bir getiri sağlamadığı gerçeği ile beraber yeterli birikimi olan tüketicilerin gayrimenkulde sadece tamamlanmış projelere talep gönderdiğini de kabul edersek, altının temkinli yaklaşılması kaydı ile hala iyi bir yatırım alternatifi olduğunu söyleyebiliriz.