Öte yandan tüp bebek tedavisi ve estetik operasyonlar gibi alanlarda faaliyet gösteren özel hastane sayısı her geçen gün artıyor. Artan hastane sayısı ve rekabet, fiyatları her ne kadar aşağı çekmiş olsa da hala materyal maliyetler olmaya devam ediyor. Ancak gerileyen fiyatların sadece üst gelir grubuna değil, aynı zamanda orta gelir grubuna bir alternatif olduğu da bir gerçek. Yani rekabet sayesinde inen fiyatlar yüzünden daha fazla insan saç ektirebiliyor, burun ameliyatı olabiliyor veya tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olabiliyor.
Tüketici finansmanı şirketlerinin bu tür hizmetler sunan hastanelerle işbirliğine gidip, hastaneler tarafından geliştirilen müdahaleleri özel promosyonlarla tedavinin tekrarının gerektiği, ikinci fazın veya birden fazla seans gerektirdiği durumlarda ücretsiz veya büyük indirimlerle sunulması, tüp bebek tedavisine özel indirimli doğum paketleri ve ücretsiz piskolojik destek gibi özelliklerle süslemeleri durumunda, bu tedaviler araştırma yapan tüketicilere daha cazip hale gelecektir. Bu da her iki kurum içinde avantajlı sonuçlar doğuracaktır. Üstelik benzer çözümlere başvurmayı düşünen profildeki tüketicilerin borçları ödeme olasılıkları kredi veren kurumların gevşek kredi politikaları olmasından kaynaklanan istisnalar hariç ortalamının üstünde olacaktır, zira kimsenin tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olup, bu işlemi kredilendirdiği şirkete borç takarak ortadan kaybolmaya kolay kolay cesaret edeceğini zannetmiyoruz. Bunun nedeni de çocuk sahibi olmanın insanı daha düzenli, güvenli, riskten kaçınan sorumlu bir hayata itmesi.